İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Engellilik Paneli: “Toplumsal Engelleri Birlikte Aşalım!”

Panelin açılış konuşmasını İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin gerçekleştirdi. Konuşmasında üniversitenin sosyal sorumluluk anlayışına ve engelli bireylerin toplumsal yaşamda eşit şekilde yer alması gerektiğine vurgu yapan Rektör Şahin, şu ifadeleri kullandı:
“Engelli bireylerin sadece ihtiyaçlarını değil, temel insan haklarını da konuşmalıyız. İstanbul Gelişim Üniversitesi olarak toplumsal dönüşümün öncüsü olma misyonuyla, her bireyin eşit fırsatlara sahip olduğu bir toplum için akademik ve sosyal çalışmalar yürütmekteyiz. Bugünkü panel, bu vizyonun somut bir yansımasıdır.”

Etkinliğin sunuculuğunu üstlenen ve aynı zamanda panelin en genç konuşmacılarından biri olan İGÜ Havacılık Yönetimi Mezunu ve Psikoloji öğrencisi Begüm Aras, açılışta yaptığı konuşmasında bireysel farkındalıkla toplumsal değişim arasındaki bağlantıya dikkat çekti. Aras, “Engellilik, bireysel bir durum değil; toplumsal bir sınavdır. Gençler olarak bu sınavı geçmenin yolu, empatiyle değil, eylemle dönüşmekten geçiyor. Engellilik konusunun sadece farkındalık haftalarında değil, hayatın her anında konuşulması gerekiyor” dedi.

Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nuri Kuruoğlu ve Prof. Dr. Necmettin Maraşlı’nın da katılım sağladığı etkinlik, İGÜ Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (İGÜSEM), Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü ve Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin katkılarıyla düzenlendi. Programda İGÜSEM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Timuray, etkinliğe katkı sunan konuşmacılara plaket ve teşekkür belgelerini takdim etti.

"Engelli bireylerin sadece ihtiyaçları değil, hakları da konuşulmalı!"

Panelin ilk konuşmacısı, İGÜ Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Galip Yolcuoğlu oldu. “Engellilik ve Sosyal Hizmet Yaklaşımı” başlıklı sunumunda Yolcuoğlu, “Engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmak, onları hizmetlerin pasif alıcısı yapmak değil; onları aktif bireyler olarak sosyal hayata dahil etmek hedeflenmelidir. Sosyal hizmetin gücü, bireyin kendi potansiyelini ortaya koymasına yardımcı olmaktır” dedi.

"Erişilebilirlik bir lütuf değil, anayasal bir haktır!"

T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Halis Kuralay, kamu politikalarında erişilebilirlik konusuna değindiği konuşmasında, “Kapsayıcı toplum, fiziksel düzenlemelerle değil, zihinsel dönüşümle başlar. Kamu politikalarında erişilebilirlik bir seçenek değil, anayasal bir zorunluluktur. Engelli bireylerin kamusal alanda tam ve eşit katılımı temel hedefimizdir” ifadelerini kullandı.

"Toplum, özel gereksinimli bireyleri yalnızlaştırıyor!"

İGÜ mezunu Uzman Sosyolog ve İGÜ Engelliler Komisyonu Üyesi Esma Nur Dede, engelliliğe sosyolojik bakış açısı sundu. “Toplum, engelliliği bireyin kusuru olarak görmeye devam ettiği sürece, gerçek bir dönüşüm mümkün değil. Bireysel değil, yapısal çözümler üretmeliyiz. Sosyal dışlanmanın önüne geçmek için zihniyet değişimi şarttır” şeklinde konuştu.

"Gençler artık farkındalıkla değil, doğrudan dönüşümle ilgileniyor."

İGÜ Psikoloji Yüksek Lisans Öğrencisi Deniz Aslan, gençlerin engellilik konusuna bakışındaki dönüşümü ortaya koydu: “Genç kuşaklar, yalnızca farkında olmak istemiyor; değiştirmek, dönüştürmek, eşit bir dünya kurmak istiyor. Engellilik konusu sadece sosyal sorumluluk projelerine değil, temel insan hakları mücadelesine dönüşmeli” dedi.

Yapay Zekâ ile Farkındalık: Dijital Sergi Tanıtımı

Panelin sonunda Grafik Tasarımcı Dilay Kaçan tarafından hazırlanan “Yapay Zekâ Destekli Dijital Sergi” tanıtıldı. Sergi, engelli bireylerin yaşadığı zorlukları ve toplumsal önyargıları aşarak tarihe damga vuran dehaları sanatsal bir dille ele almasıyla büyük beğeni topladı.

Toplumsal Dönüşüm için Ortak Söz: “Birlikte Aşalım!”

Katılımcılardan gelen sorular ve görüşlerin paylaşıldığı interaktif oturumla sona eren etkinlik, İstanbul Gelişim Üniversitesi'nin kapsayıcı ve erişilebilir bir eğitim ortamı oluşturma hedefini bir kez daha ortaya koydu. Panel, üniversitenin toplumsal sorumluluk vizyonuna katkı sunarken, bireysel duyarlılığı toplumsal dönüşüme evriltmenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.